gaf

Bir gün Nasrettin Hoca gömleğini yıkayıp asmış. Birden bir rüzgar esmiş ve Nasrettin Hoca'nın gömleğini alıp kayaya fırlatmış. Nasrettin Hoca karısına seslenmiş:

- Hanım... Hanım!

Karısı gelmiş: "Ne oldu bey?" diyerek. Hoca:

- Büyük bir tehlike atlattık!

- Alt tarafı gömlek kayaya çarpmış ne olacak bey?

- Öyle deme karıcım ya içinde ben olsaydım!...

Oy ver:
loading
4(494 oy)

Lokantada bir adam garsona seslenmiş; "Bana bir pilav... Üzerine de et!" Temel biraç masa geride kedi kendine cık cık yapmış; "Ula garson" demiş. "Pana ta pilav ama üzerune etma!..."

Oy ver:
loading
4(344 oy)

Temel İstanbul'dan memleketi Trabzon'a döner. Hemen kahvehaneye koşar. Arkadaşlarının oturduğu bir masaya oturup heyecanla konuşmaya başlar:

- Ula uşaklar celun size pir şey anlatacağum.

Arkadaşları Temel'in etrafına toplanmaya başlar içlerinden biri merakla sorar:

- Ula ne oldi?

- Haçan pen var ya ok akilliyum. İstanbul'dan celirken otobüscüyü kandurdum.

- Ula nassi oldi o iş?

 Haçan pen celirken cidiş dönüş pilet aldum... Ama ceri donmeyeceğum!...

Oy ver:
loading
3.5(202 oy)

Bir profesör konferans vermek için bir şehre gitmiş. Belirlenen saatte salona girmiş fakat ne görsün? Salonda yalnızca bir kişi oturmakta... Profesör bir an gururuna yediremeyip gitmeye yeltemiş... Ancak bunun kendisini dinlemeye gelen kişiye saygısızlık olacağını düşünüp vazgeçmiş. Gidip kürsüdeki yerini almış fakat önce bir sorayım diye düşünmüş; "Acaba bu kişi tek başına beni dinlemek ister mi?". Profesör adama sormuş:

Oy ver:
loading
3(513 oy)

Sarışın güzel ve sevgilisi sonunda evleniyorlardı. Sarışın ailesiyle birlikte oğlanın evinde kalıyordu, ertesi gün de düğünleri olacaktı. Genç çift birlikte geç saatlere kadar romantik bir ortamda el ele oturdular. Sarışın:

- Artık yatma vakti geldi. Düğünümde gözaltı torbalarımın şiş görünmesini istemiyorum.

Oğlan:

- Sevgilim artık sabrım kalmadı, gel yanımda yat. Nasıl olsa yarın evleneceğiz.

Oy ver:
loading
4(73 oy)

Sayfalar