Temel gece eve çok geç vakitte zil zurna sarhoş olarak gelmiş. Sabah kalktığında pantolunun üzerine kusup berbat ettiğini farketmiş. Durumu karısı Fadime'ye farkettirmemek için:
- Ula Fadime demiş, Tün muhtar içtu içtu en soninda ta üstüme kusti.
Fadime almış pantolu yıkamaya götürmüş. Biraz sonra da içerden seslenmiş.
- Ula Temel ha pok yiyenun uşağu muhtar pantola sadece kusmamiş. Ha pir te içüne pislemuş!...
Bir gün Temel elini beline koymuş dalgın dalgın yürüyormuş. Bu durum Karadeniz'e tatile gelmiş birinin dikkatini çekmiş. Farkettirmeden uzaktan uzağa Temel'i seyretmeye başlamış. Temel otobüsüne binmiş eli hala belinde... Otobüsten inmiş eli belinde... Saatlerce yol yürümüş eli hala belinde... Onu izleyen adam dayanamamış; koşup, Temel'in yolunu kesmiş:
Temel'le Dursun bir gün geyik avına gitmişler. Akşama doğru bir geyik vurup, boynuzlarından tutup çeke çeke köyün yolunu tutmuşlar. Bir iki saat sonra köy uzaktan görünmeye başlamış. Bu sırada karşıdan yine bir avcı olan İdris'in geldiğini görmüşler. İdris yanlarına gelmiş, selamlaşmışlar... İdris demiş ki:
- Haçan hiç geyik boynuzlaruntan çekilir mu? Kuyruğinden çekersenuz taha kolay taşırsinuz.
Temel ile Dursun denemekten zarar gelmez deyip başlamışlar geyiği kuyruğundan çekmeye... Birkaç saat sonra Temel demiş ki: Geyik Avı hakkında devamını oku »
Temel oduncu olmaya karar vermiş. Baltayla dalmış ormana, yaşlı bir ağaç bulup kesmiş. Yine baltasıyla güçlükle parçalara ayırıp, götürüp satmış. Ama bakmış ki bu iş böyle olmayacak. Hem çok uğraştırıyor hem eline az para geçiyor. Diğer oduncular bu işi nasıl yapıyor diye merak etmiş. Oramana doğru giden bir oduncuyu uzaktan izlemiş ve elindeki motorlu testereyi görmüş. Demek ki bütün marifet bu alette deyip, hemen bir hırdavatçıya gitmiş. Oduncu Temel hakkında devamını oku »