Karadenizli

Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyormuş. Çok erken değil mi diye soranlara: "Şimdi evlensin, sonra aklı başına gelir; o zaman da evlendiremem!" diyormuş.

Temel'le oğlu Trabzon'dan İstanbul'a gezmeye gelmişler. Gezerken oğlu Topkapı Sarayı'nı görmüş ve: "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel oğluna: "Bilmiyorum" demiş. Kısa zaman sonra Kız Kulesi'ni görmüş: "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel yine sabırla bilmiyorum demiş. Oğlu en son Dolmabahçe Sarayı'nı göstererek: "Baba bunu kim yaptı?" demiş. Temel bilmiyorum demiş. Oğlu:

- Baba seni sorularımla sıkmıyorum değil mi? demiş.

Temel ise oğluna dönerek:

- Yok evladım, demiş. Sor sor da; cahil kalma!...

Temel intihar etmek istiyormuş. Dursun:

- Bak Temel! demiş. Şu binanun 25. katından atlasana! 3 günde ancak yere inersun!...

Temel sormuş:

- Peki ölür müyüm?

Dursun cevaplamış:

- Tabii ölürsün! 3 gün aç susuz yaşanır mı?...

Birgün Dursun'un sesi kısılmış. Temel'i almaya gitmiş. Fadime de cam siliyormuş. Dursun kısık sesiyle sormuş:

- Temel evde mi?

Fadime de kısık sesle cevap vermiş:

- Yok! Gel, gel!...

Temel bir motorsiklet hastasıdır ve bir motorsiklet alabilmek icin hazine aramaya başlar. Yıllar sonra Temel aradığı hazineyi bulur ve yeni çok pahalı bir motorsiklet alarak şehirlerarası otobanda hız yapmaya başlar. Temel, gece yarısına kadar motorsikletle gezer ve hava kararınca farlarını yakar. Karşıdan gelen, farları yanık kamyonu farkeden Temel, iki tane motorsikletin yarıştığını ve yanyana geldiklerini sanarak ortalarından geçip hava atmak ister ve kamyona tam ortasından çarpar. Temel, iki yıl komada kaldıktan sonra mahkemeye çıkar. Şoför, muavinini de göstererek: Motorsiklet hakkında devamını oku »