Temel oduncu olmaya karar vermiş. Baltayla dalmış ormana, yaşlı bir ağaç bulup kesmiş. Yine baltasıyla güçlükle parçalara ayırıp, götürüp satmış. Ama bakmış ki bu iş böyle olmayacak. Hem çok uğraştırıyor hem eline az para geçiyor. Diğer oduncular bu işi nasıl yapıyor diye merak etmiş. Oramana doğru giden bir oduncuyu uzaktan izlemiş ve elindeki motorlu testereyi görmüş. Demek ki bütün marifet bu alette deyip, hemen bir hırdavatçıya gitmiş. Oduncu Temel hakkında devamını oku »
Temel bir gün bir restorana gitmiş. Gelen garsona sormuş; "Soğuk çorbanız var mı?" Garson; "Yok efendim!" demiş. Temel kalkmış, başka bir restorana gitmiş. Yine gelen garsona sormuş; "Soğuk çorbanız var mı?" Burada da garson "Restoranımızda soğuk çorba bulunmaz beyefendi." demiş. Temel buradan da kalkmış. İzbe bir sokakta döküntü bir lokanta görmüş. İçeri girmiş. Garson bile yok. Hem ahçı, hem dükkan sahibi, hem garson olan adam ahçı kıyafetiyle gelmiş. Temel buna da sormuş; "Soğuk çorbanız var mı?" Adam demiş; "Vaar!" Temel; "İyi. Isıt da getir o zaman!..." demiş.