Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Bir toprak ağası oğlunu üniversiteye göndermişti. Sene sonunda oğlu köyüne dönünce, merakla sordu baba:

- Oğlum kaçıncı oldun?

- İkinci, dedi delikanlı.

- Yazık emeklerime. Ben seni oraya birinci olasın diye göndermiştim.

İkinci yıl delikanlı çok daha fazla çalışır ve bu sefer gerçekten birinci olarak döner. Sonucu babasına söyleyince adam aksi aksi başını salladı ve hayıflanarak:

- Sen birinci oldun ha? Yazık!... Demek o üniversite de üniversitelikten çıktı ha!...

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Kimya dersinde öğretmen, elindeki metal parayı gösterdi:

- Şimdi bu beşyüzlüğü asite batırıyorum. Ne dersiniz eriyecek mi?

Nuri parmak kaldırıp cevapladı:

- Erimez,öğretmenim.

- Evet erimez, neden erimez?

- Eriyecek olsa asite atmazdınız da ondan!...

Oy ver:
loading
3.5(28 oy)

Öğretmen coğrafya dersini sona erdirmişti ki, bir çocuk parmak kaldırarak sordu:

- Sahi, dünyamız günün birinde yok mu olacak, öğretmenim?

- Evet, çocuğum!

Öğrenci bir an düşündü:

- Peki, uçmakta olan uçaklar o zaman nereye inecekler!

Oy ver:
loading
3.5(12 oy)

Küçük Temel'e, öğretmeni sormuş:

- Kompozisyonun iyi ama Cemal'inkiyle kelimesi kelimesine aynı. Ne dersin bu işe?

- Cemal'inki de iyi derim!...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Anne:

- Ne haber, okulda ilk günün nasıl geçti?

Çocuk:

-Ne! İlk gün mü? Yarın da mı gideceğim?

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Sayfalar