Temel makinistlik eğitimini başarıyla tamamlamış. Son derste, işi yıllardır yapan usta bir makinist mezun olacak öğrencilere; içeriği işin zorluklarından insan hayatının kutsallığına kadar uzanan kapsamlı bir konuşma yapmış. Konuşmasının sonunda Temel'i kaldırıp sormuş:
- Evladım normal seyrinde, trenin elverdiği en yüksek hızla gidiyorsun. Trende 150 yolcu var. Bu sırada tren yolunda oynayan bir çocuk farkettin ne yaparsın?
Temel:
- Hemen treni raydan çıkarır, çocuğu kurtarırım... İnsan hayatı kutsaldır.
Usta makinist:
- Olur mu evladım? Peki trendeki 150 yolcu ne olacak onların hayatı da kutsal... Bakın çocuklar böyle bir durumda yapacak pek bir şey yoktur. Mecburen çocuğu ezmelisiniz ki; kalan 150 yolcuya bir şey olmasın.
Birkaç gün içinde bütün makinistler çeşitli yerlerde görev almaya başlamışlar. Temel de ilk seferine çıkmış. Tesadüf bu ya; trende tam 150 yolcu var. Tren normal seyrinde, trenin elverdiği en yüksek hızda seyrederken Temel tren yolunda oynamakta olan bir çocuk farketmiş. Hemen o usta makinistin söylediklerini hatırlamış ve hızlı bir kararla yolbcuların selameti için; çocuğu ezmeye karar vermiş.
Ertesi gün gazetelerde başlık: "Makinist dehşeti... Acemi makinist 151 kişinin ölümüne sebep oldu!"
Kazanın tek kurtulanı olan Temel yargılanmaya başlamış. Mahkemede hakim Temel'e sormuş:
- Evladım, bu kadar insanın ölümünden sorumlu olduğun düşünülüyor. Kendini nasıl savunacaksın?
Temel:
- Efendim bize makinistlik okulunda, kazanın gerçekleştiği gibi zor bir durumda çocuğu ezmekten başka çaremiz olmadığı öğretildi.
Hakim:
- Ama evladım sen treni raydan çıkarmışsın!
Temel:
- Efendim ben tam çocuğu ezecektim... Çocuk raydan kaçtı... Ben de peşinden gittim!...