çocuk

Dul ve bir çocuğu olan erkekle, dul ve bir çocuğu olan kadın evlenmiş. Bir tane daha çocukları olmuş. Bir gün çocuklar kavgaya tutuşmuş. Kadın bağırmış:

- Bey... Bey... Koş... Bizim çocuklar kavgaya tutuştular, demiş.

Adam da "Hangileri kavga ediyor?" diye sormuş. Kadın da demiş ki:

- Seninkiyle benimki bir olmuşlar, bizimkini dövüyorlar!...

İki bacaksız karşı karşıya geçmiş, kimin babası kimi döver, onu tartışıyorlarmış. Bir tanesi bağırmış:

- Bir kere benim babam senin babandan daha iyidir!

Diğeri altta kalır mı, o da bağırmış:

- Benim annem de senin annenden daha iyidir!

Bunu duyunca bizimkisi duraklamış:

- Hmmm... Sanırım haklısın. Çünkü benim babam da aynı şeyi söylemişti!...

Annesi oğluna sormuş:

- Oğlum sokağa bir çık, bak bakayım, baban meyhaneden geliyor mu?

Çocuk çıkmış, yarım saat sonra geri dönmüş. Annesi tekrar sormuş:

- Oğlum baban meyhaneden geliyor mu?

Çocuk cevap vermiş:

- Evet, geliyor.

Annesi:

- Hangi kaldırımdan geliyor?

Çocuk cevaplamış:

- Her ikisinden de...

Adam, aile doktoruna telefonda çıkışıyordu:

- Doktor bey, karıma gece klübü tavsiye etmiştiniz. Hem sağlığı hem de çocuğunun olması açısından yararlı olacak demiştiniz. Bütün bir yazı gece
klübünde geçirdik, ikimiz de hiç yararını görmedik.

Doktor:

- Bu şekilde göremezsiniz elbet! dedi doktor. Ben gece klübüne birlikte gidin demedim ki! Karınızın yalnız gitmesini tavsiye ettim!...

Küçük kız, ev hayvanları satan dükkana girip sormuş:

- Afedeysiniz. Sizde minik tavşanlay bulunuy mu?

Dükkan sahibinin kalbi sıcacık akmış bu tatlılığa... Diz çökmüş, kızın yanağını okşarken, onun diliyle sormuş:

- Söyle bakalım... Minik beyaz tavşanlay mı isteysin, yoksa biyaz iyice siyah tavşanlay mı?...

"Fayk etmez!" demiş, küçük tatlı kız. "Pitonumun umuyunda olmaz, tavşanın yengi!..."