deli

Bir gün tımarhanede iki deli konuşuyormuş. Biri demiş ki "Git şu arka tarafa bak, duvar yüksekse altını kazıp kaçarız" demiş. Eğer duvar alçaksa üstünden atlarız demiş. Deli gidip arka tarafa bakmış. Koşa koşa gemiş. "Sanırım biz burdan kaçamıyacağız." "Niye kaçamıyacağız?". "Çünkü arkada duvar yok..."

Oy ver:
loading
4(85 oy)

Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş:

- Yukarıdaki ne yapıyor?

- Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte... Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor!

- Peki ya sen burada ne yapıyorsun?

- Ben de düşen armutları topluyorum!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Delinin biri bir gün eline kağıt kalem almış, bir şeyler yazıyormuş. Yoldan geçen bir adam sormuş:

- Hayrola, mektup mu yazıyorsun? demiş.

Deli de:

- Evet cevabını vermiş.

Adam sormuş:

- Kime yazıyorsun?

Deli demiş ki:

- Kendime yazıyorum!

Adam da gülerek sormuş:

- Peki oku bakalım ne yazdın kendine?

Deli de demiş ki:

- Nasıl okuyayım, postacı daha getirmedi ki!

Oy ver:
loading
4.5(114 oy)

Tımarhanedeki deliler doktorlar tarafından muayene edilmektedir. Hastalara doktorlar tarafından değişik sorular sorulur. Delilerden bir tanesi mantıklı cevaplar verir ve doktorlar onun akıllanmış olabileceğini düşünürler. Doktorlardan biri sorar:

- Hastaneden çıkınca ne iş yapmayı düşünüyosun?

- Kunduracıyım efendim.

- Bana bir ayakkabı diker misin?

- Tabi efendim!

Oy ver:
loading
4(18 oy)

Delinin biri harıl harıl kitap yazarken doktorun ilgisini çekmiş. Doktor delinin yanına giderek ne yaptığını sormuş. Deli:

- Roman yazıyorum.

Doktor:

- Peki bana okur musun?

Deli okumaya başlamış:

- Bir adam ve atı varmış. Adam atına binmiş. Dıgıdık... dıgıdık... dıgıdık... dıgıdık... dıgıdık... (450 sayfa boyunca devam etmiş...) Adam attan inmiş.

Oy ver:
loading
3.5(31 oy)

Sayfalar