Ali okula geç kalır. Öğretmen Ali'yi cezalandıracaktır. Ali'ye der ki:
- Soracağım soruyu bilirsen seni affedeceğim! Simdi söyle bakalım; çalmak fiilinin gelecek zamanı nedir?
Ali cin gibi atılır:
- Hapse girmektir öğretmenim!...
Birinci sınıf öğretmeni öğrencilerden birine sordu:
- Bu harfin adı ne?
Üzülerek karşılık verdi çocuk:
- Harfi tanıyorum ama adı bir türlü aklıma gelmiyor!...
Tıp fakültesinde bir derste... Profesör uyuklamakta olan bir öğrenciyi ayağa kaldırıp sormuş:
- Söyle bakalım! demiş. Şuradaki kurbağanın kafasını kesesem ne olur?
Öğrenci düşünmeden cevap vermiş:
- Ölür hocam!
Hoca sinirlenmiş;
- Otur yerine!... demiş. Geçen derste de anlatmadım mı? Kurbağanın kafasını kesersen 24 saat daha yaşar!
Yerindeyken geçen derste hakikaten de bunların anlatıldığını anımsayan öğrenci, mahçup bir ses tonuyla:
- Hocam, siz ona yaşamak mı diyorsunuz?
Sınıfa gelen müfettiş bir öğrenciye sordu:
- Isının cisimler üzerinde etkisini söyler misiniz?
Öğrenci uzun uzun düşündü, bir süre gözleri tavana takılıkaldı. Bir türlü hatırlayamadı. Müfettiş yardım etmek için:
- Uzar efendim!
Diyerek bir ipucu vermiş oldu. Sonra da tekrar sordu:
- Şimdi de günlük bir örnek ver bakalım, dedi.
- Mesela yazın sıcak havalarda...
- Evet, dedi müfettiş. Evet, devam et...
- Meselâ, yazın sıcak havalarda günler uzar...
Öğretmen, öğrencisine sordu:
- Su kaç derecede kaynar?
- Doksan derecede...
Bu söz üzerine arka sıralardan Ali, ayağa kalkarak bağırdı.
- Doğru değil öğretmenim, doksan derecede kaynayan dik açıdır...