Temel kahvehaneye gider. Orada, yıllardır İstanbul'da yaşayan arkadaşı, Cemal'i görür. Gidip yanına oturur iki çay söyler. Çaylar gelince muhabbete başlarlar...
Temel: - Ula Cemal, pil pakalum pu cün ben ne yetum?
Temel bir gün bir restorana gitmiş. Gelen garsona sormuş; "Soğuk çorbanız var mı?" Garson; "Yok efendim!" demiş. Temel kalkmış, başka bir restorana gitmiş. Yine gelen garsona sormuş; "Soğuk çorbanız var mı?" Burada da garson "Restoranımızda soğuk çorba bulunmaz beyefendi." demiş. Temel buradan da kalkmış. İzbe bir sokakta döküntü bir lokanta görmüş. İçeri girmiş. Garson bile yok. Hem ahçı, hem dükkan sahibi, hem garson olan adam ahçı kıyafetiyle gelmiş. Temel buna da sormuş; "Soğuk çorbanız var mı?" Adam demiş; "Vaar!" Temel; "İyi. Isıt da getir o zaman!..." demiş.
Temel bir gün alış verişe gitmiş. Alacağı kıyafeti denemek için soyunma kabinine girmiş. Çırıl çıplak bir vaziyetteyken, biri kapıyı tıklatmış. Temel seslenmiş: