Herkese merhaba. Efendim aylardır hatta senelerdir bahsettiğim bu meşhur yeri bulmak üzere 23 Nisan 2014 günü üç kişi yola çıktık. Güzel bir vapur sefasının ardından adaya ayak basar basmaz araştırma hevesi ile tuttuk esrarengiz evin bilmediğimiz yolunu. Oradan girdik oradan çıktık o faytoncu senin bu seyyar satıcı benim sorduk soruşturduk sonunda esrarengiz evimizi bulduk. Bundan önce Aktüel Degisi 'nin 2010 senesinde çıkardığı sayıda Rum Yetimhanesi yazımda ki yorumlarda da bahsetmiştim ama o bilgileri tazelemek adına bizzat açıklamayı tekrar yazıyorum.
Aktüel 'in açıklaması ve nette bulacağınız tek açıklama;
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda görev yapan Alman generale ait olduğuna inanılan ev, Büyükada’nın tepesinde çok ıssız bir yere inşa edilmiş. Yokuş yukarı fayton yolculuğunun ardından koruluğun içinde uzun bir yol yürüyüp tepeye vardığınızda, harabe haline gelmiş kalıntılar, garip bir bahçe kapısı ve ayakta kalan bir müştemilat çıkıyor karşınıza. Perili olduğuna inanıldığından yıllardır ada halkı mekandan uzak durmuş.
Bundan sonrası bana aittir lütfen dikkat ediniz:
Yukarıdaki abartılı yola hiç kulak asmayın üstelik bu evi bulmak için öyle dereleri tepeleri, ormanları denizleri aşmanıza hiç ama hiç gerek yok efendim. Gitmek isteyenler için adresi veriyorum;
Önce Rum Yetimhanesi 'ni bulun. Alacağınız bir harita ile çok rahat da bulabilirsiniz veya sorarak da çok rahat bulursunuz. Rum yetimhanesini bulduktan sonra Yetimhaneyi sağ tarafınıza alın ve önünüzde uzanan beton yolu hiç bırakmadan takip edin. Yetimhaneden 60 - 70 metre ya uzaklaşacaksınız ya uzaklaşmayacaksınız uzunca bir sur göreceksiniz. Bu surun önünde daha doğrusu sizin yürüdüğünüz tarafta büyükçe bir açık göreceksiniz oradan girip biraz daha devam ettiğiniz zaman Alman Generalin Evi ile karşı karşıyasınız.
Fakat biz bulana kadar epeyce dolaştık. Sağ olsun internetin ve aktüel dergisinin verdiği adrese göre Aya Yorgi kilisesinin bulunduğu tepe hariç bütün yerleri tavaf ettik ve tam 3 kere mola verdik. Ayrıca Alman Generalin evi diye sorarsanız hatta adresi ve resmi gösterseniz bile kolay kolay kimse size bir adres veremiyor ve dikkatinizi çekerim aldığınız haritada bile burası Terk edilmiş yada buna benzer bir isimde değil Perili Köşk diye geçiyor. İlgimi çeken kısımlardan birisi de bu oldu. Malesef bu isimle aradığınızda da internetten bir bilgiye ulaşamıyorsunuz. Yani buda demek oluyor ki ben tekrar adaya gideceğim ve ada halkından bu ev hakkında detaylı bir araştırma yapacağım. Ayrıca bayram gününe denk gelmemize rağmen denildiği gibi oldukça ıssız kalıyor ve pek insan uğramıyor buraya. Aslında oldukça da işlek bir yerde. Tabi burayı birde gece görmek lazım. Ayrıca evin bir çatısı artık çökmüş durumda ve ev gerçekten harabe halinde. Evin önünde resim çekerlerken iki kişi geçti yanımızdan ve burada bir bekçi olduğunu ona gözükmeden gitmemiz gerektiğini de söylediler. Düşündüm öyle bir yerin neden bekçisi olsun? Zaten evde korunacak bir şey bile kalmamış. Fakat ekipten bir arkadaşımda arazinin korunabileceğini söyledi. Ayrıca eve geldiğimde gizli bir numaradan telefon aldım açtığımda Almanca bir şeyler söyleniyordu. Ses kaydı olduğunu anladım ve telefonu kapattım zaten böyle şeylerden hiç korkmam. Kötü bir şaka olduğunu düşündüm ve haklıda çıktım aslında başka bir ekip arkadaşım bana şaka yapmış ama kendisini tebrik ediyorum her ne kadar korkmasam da güzel fikir :)
Ayrıca şehir efsaneler takdir edersiniz ki anlatılıp anlatılıp durulur. Yıllarca sürer gider bu gelenek. Oranın hikayesini bilen birisinden hatta birilerinden öğrenmediğim süre içim rahat etmeyecek. Ayrıca ' Ateş olmayan yerden duman çıkmaz ' lafına hep inanmışımdır. Kim bilir zamanında neler oldu o evde. Ayrıca gündüz gittik evin her yerine girdik çıktık ama asıl mesele gece gitmek ki bir ay sonra falan kısmet olursa adaya gidip 2-3 gün kalmayı planlıyorum. Eğer böyle bir imkanım olursa gece mutlaka oraya gideceğim.
Bir konuya daha açıklama getirmek istiyorum periler aslında farklı bir varlıklar. Bir ara araştırma yapmıştım her ne kadar bazı insanlar tarafından cinler olarak kabul edilseler de onların sınıfı ayrı çünkü onlar periler. Dikkat ederseniz böyle yerler ile isimleri çıkmıştır. En basit örneği Perili Köşk. Aslında bunlar hakkında da detaylı bir araştırma yapıp sizler ile paylaşabilirim. Özetle malesef elle tutulur gözle görülür bir bilgi edinemedik. Zaten çoğu faytoncu bile burayı bilmiyor. Ayrıca her şey bir kenara burası da tarihi bir yer ve her zaman ki gibi buraya da sahip çıkılmıyor. Kim bilir belkide zamanında tamir etmek istediler ama burada bir takım olaylar yaşandı ve bu yüzden kimse eve dokunamadı. Teori üretmesine üretiriz ama ben her zaman ki gibi gerçeğin peşindeyim ve mutlaka bir yerlerden biraz da olsa bilgi edineceğim.
Sizleri evin malesef sahip çıkılmayan hali ile baş başa bırakıyorum...