Uzun süre iş bulamayan bir adam, çalışmak için bir sirke başvurdu. Sirk yöneticileri ona, önce bir konuyu açıkladılar:
- Sirkimizin yıldızı diyebileceğimiz ünlü gorilimiz, dün gece öldü... dediler. Onun gösterisini seyretmek için binlerce kişiye bilet sattık. Gorilimizin öldüğünü açıklarsak, seyircilerin tümünün bilet paralarını geri vermemiz gerekecek...
Bu açıklamadan sonra sirk yöneticileri, iş arayan adama ilginç bir iş önerisinde bulundular:
- Sizden, bir goril postuna girip, yumruklarınızı göğsünüze vurarak zıplamanızı ve sözüm ona bir dans yapmanızı isteyeceğiz, dediler. Evet derseniz işe alındınız demektir.
İşsiz adam, bu ilginç öneriyi çaresizlikten kabul etti ve o gece sirkte işe başladı. İçine girdiği goril postunda yumruklarını göğsüne vuruyor, zıplıyor, koşuyor, seyircileri gülmekten kırıp geçiriyordu. Seyircilerin coşkulu alkışlarını duyunca kendini rolüne daha da kaptırdı ve bir kafesten ötekine atlayarak rolüne kendiliğinden roller katmaya başladı. Fakat bu arada önemli bir kaza oldu ve bizim goril, istemeden arslanın kafesine düşüverdi. Bir anda goril kıyafetinde olduğunu unutuverdi ve canını kurtarabilmek için sesinin tüm gücüyle "İmdaaaat!" diye bağırmaya başladı. Tam o anda kafesin köşesindeki arslan, yeri göğü inleten bir biçimde kükreyerek geldi ve pençesini, yerde goril postu içinde yatan adamın göğsüne dayadı. Bizim goril, yaşamının son saniyelerini yaşadığını biliyordu. Can havliyle son bir kez daha "İmdaaat, kurtarın beni!" diye bağırdı. Arslan, pençesini adamın yüzüne bir iki kez hafifçe dokundurdu ve başını öne eğerek goril adama yavaş bir sesle:
- Dostum bağırmayı kesmezsen ikimizi de kovduracaksın!!!
