Soğuk bir mart gecesinde genç erkek kediler dışarı çıkmak için süsleniyorlarmış. Bu sırada küçük bir erkek kedi genç kedilerden birinin kolunu çekiştirmiş:
- Ağabey nereye gidiyorsunuz? Ben de geleyim mi?
- Hayır, biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz. Sen daha küçüksün gelemezsin!
Küçük kedi 2. ve 3. gün de şansını denemiş ama hep olumsuz cevap.
- Hayır, biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz!
Küçük kedi, yine bir akşam üzeri dışarıya çıkmaya hazırlanan ağabeylerine yaklaşmış:
- Ağabey ben de gelebilir miyim? Ne olur? Ne olur?
Babacan bir kedi:
- Hadi gel lan, sen de öğren! demiş.
Almışlar küçük kediyi de yanlarına. Küçük erkek kedi ve ağabeyleri çok soğuk, karlı bir mart gecesinde sokaklarda dolaşmaya başlamışlar. Hemen plan yapılmış. Bir evin çatısına çıkıp bekleyecekler, aşağıdan dişi kediler geçerken yaklaşıp kur yapacaklar. Aynen plandaki gibi çatıya çıkmışlar başlamışlar beklemeye... E kar yağıyor, hava da çok soğuk... Aradan da 2 saat geçmiş... Yoldan ne gelen var ne geçen... Ağabeylerinin yanındaki küçük erkek kedi artık iyice üşümüş. Titrek bir sesle ağabeyinin kolunu dürtmüş:
- Ağabeyciğim, ben çok üşüdüm... Ben bir on dakika daha sevişir sonra giderim!...
