Temel ile Dursun iki katlı bina yaparlar. Birinci katı tamamladıktan sonra evleri olmadığı için orada kalmaya karar verirler. Yaz mevsimi olduğundan yattıkları yere sivrisinekler dolar. Bunlar da sineklerin kendilerini sokmaması için yorganı başlarına kaptırlar. Günlerden bir gün yine yatma zamanı gelince odaya ateş böcekleri girer. Bunlar her zamanki gibi başları yorganın içine gömülü şekilde yatarlarken Temel bir ara başını dışarı çıkarıp ateş böceklerini görünce tekrar aceleyle yorganın içine gömülür. Dursun'u dürter ve ona: Ateş Böcekleri hakkında devamını oku »
Temel'le Dursun bir gün geyik avına gitmişler. Akşama doğru bir geyik vurup, boynuzlarından tutup çeke çeke köyün yolunu tutmuşlar. Bir iki saat sonra köy uzaktan görünmeye başlamış. Bu sırada karşıdan yine bir avcı olan İdris'in geldiğini görmüşler. İdris yanlarına gelmiş, selamlaşmışlar... İdris demiş ki:
- Haçan hiç geyik boynuzlaruntan çekilir mu? Kuyruğinden çekersenuz taha kolay taşırsinuz.
Temel ile Dursun denemekten zarar gelmez deyip başlamışlar geyiği kuyruğundan çekmeye... Birkaç saat sonra Temel demiş ki: Geyik Avı hakkında devamını oku »
Temel ile Dursun, Karadeniz sahilinde oturuyorlarmış.
Temel, Dursun'a demiş ki:
- Gel beraber Amerika'ya yüzelim...
İki kafadar Karadeniz den başlamışlar yüzmeye, Marmara, Ege, Akdeniz... Derken okyanusları da aşıp Amerika ya yaklaşmışlar. Hatta özgürlük anıtını görmüşler.